Basında Süper Kurye
Bir internet gazetesi olan www.yerelhaberistanbul.com da çıkan kuryeler ile ilgili bir haber.
‘İstanbul’da 3 bin kurye var’
Kent trafiğinde 24 saat görev yapan kuryeler kendilerine yol vermeyen sürücülerden, sürücüler de onlardan şikayetçi.
Altlarında birer motorsiklet, kafalarında kask, kimi zaman ellerinde bir telsiz veya bir cep telefonu adreslere yetişmeye çalışıyorlar. Plazalardan, iş yerlerinden, pizzacılardan, tostçulardan, kebapçılardan, marketlerden fırlıyor, şehrin caddelerine dağılıyorlar. Sayıları her geçen gün artıyor. 1996’da kurulan Süper Kurye’nin Genel Müdürü Celasin Sergin, İstanbul’da 3 binin üzerinde kuryenin olduğunu söylüyor. Kuryeciliğin kolay bir iş olduğu için kalifiye eleman bulmakta zorlandıklarını söyleyen Sergin “Kentte 100’e yakın kurye şirketi var. Ancak bunların yüzde 30’unu Ulaştırma Bakanlığı’nca lisans almış firmalar oluşturuyor. Geri kalanlar ise merdiven altı çalışıyor. Bir çok kurye firması çalışanlarının sosyal haklarını vermemekle birlikte maaşlarını dahi veremiyor” dedi.
Avrupa’da motorcuya saygı var
Bir kuryenin maaşının bin 400 ila 2 bin TL arasında değiştiğini ifade eden Sergin, çalışma sisteminin maaş artı benzin veya maaş artı prim olduğunu söylüyor. Sergin, yılda 5 kuryenin trafikte can verdiğine dikkat çekti. Kuryeler çalıştıkları sürede “acil” kelimesiyle yatıp kalkıyorlar. Kuryeler, trafikte saygı görmemelerinden yakınıyorlar. Avrupa’da trafikte bir motor kültürü olduğunu söyleyen kuryeler, Türkiye’nin motorla çok eskiden tanışmasına rağmen henüz bir motor kültürün oluşmadığını söylüyorlar. ŞENOL BAŞTAKAR
Onların mekanı Zincirlikuyu köprü altı
İstanbul’un merkezi Zincirlikuyu köprü altı onlarca motor kuryenin mekanı olmuş. Plazaların ve şirketlerin en yoğun olduğu Maslak, Beşiktaş, Şişli ve Taksim gibi dağıtımın en yoğun yapıldığı yerlerin tam ortasında bulanan Zincirlikuyu köprü altında kendilerine mekan edinen kuryecilerle ayak üstü sohbet ettik.
Selçuk Aydoğan: Kelle koltukta ekmek mücadelesi
Yıllardır kuryecilik yapan Selçuk Aydoğan, özellikle trafikte bayan sürücülerden çok rahatsız olduklarını söylüyor. Kadın sürücülerin trafikte nasıl hareket edeceklerini tahmin etmekte zorlandıklarını söylüyor. Diğer taraftan pahalı benzin ve köprü ücretlerinden yakınan Aydoğan “3 kuruş için kelle koltukta ekmek mücadele veriyoruz. Düşük ücret ve bunu yanı sıra trafikte motorcuya olan saygısızlık bizi zora sokuyor” dedi.
Mehmet Mete: Boğaz geçişleri çok yüksek
Kurye Mehmet Mete ise bu işi yapmanın oldukça zor olduğunu söylüyor. Özellikle İstanbul trafiğinde her gün birkaç kez ölümle burun buruna kaldıklarına ifade eden Mete, Boğaz geçişlerinin kuryeler için çok yüksek olduğunu bu nedenle de kaçışların kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor. Bütün kuryelerin köprü ücretlerinin indirilmesini savunduğunu ifade eden Mete “10 liranın 3 lirasını köprüye veriyoruz. Kalanın büyük bölümü yakıta gidiyor” diye dert yandı.
Ahmet Karagöz: Türkiye’de motor kültürü yok
16 yıldır kuryecilik yapan Ahmet Karagöz, Türkiye’de motor sürücüsüne hiç mi hiç saygı olmadığını söylüyor. Avrupa’da bir motor kültürünün olduğuna dikkat çeken Karagöz, “Orada motor sürücüleri trafikte krallar gibi. Otomobiller, trafikte bir motorcu gördüğü zaman yavaşlar onlara yol verir. Bizde ise tam tersi yaşanıyor. Otomobil sürücüleri bir motorcuyu gördüğü zaman önüne atlıyor. Motora yol vermemek için elinde ne geliyorsa yapıyor” diyor.
http://www.yerelhaberistanbul.com/haberDetay.aspx?haberID=280
Bir önceki yazımız olan Kurye posta tarihçesi başlıklı makalemizde Kurye posta tarihçesi, Kurye ve posta tarihçesi hakkında bilgiler verilmektedir.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZIN